Bu yazımızda dijital dönüşüm nedir, dijital dönüşüm hakkında bilinmesi gerekenler, dijital dönüşümün hayatımıza kazandırdıkları, dijital dönüşüm sayesinde elde edebileceklerimiz gibi sorulara yanıt arayacağız. 21. yüzyılda dünyanın ortak bir dili oluşmuş durumda. Bu dil içerisinde de kimi söz öbekleri baskın hâlde. Teknolojinin kırılmaz tabanında yükselen ve popülerliğinin sınırlarını günbegün artıran “dijital dönüşüm”.
İşte bu yazımızda, kavram olarak ortaya ilk çıktığı zamanların aksine, organizasyonlar için bugün teknik bir ifadeden ziyade hayati bir pratik hâlini almış olan dijital dönüşümün ne olduğundan ve hakkında bilinmesi gerekenlerden bahsedeceğiz.
DİJİTAL DÖNÜŞÜM TANIMI
“Dijital dönüşüm” ifadesi, kendisini oluşturan kelimelerin yalın anlamlarının ortaya çıkardığı bütünlükten çok daha fazlasını ifade ediyor. Teknoloji sürekli gelişiyor, dünyaya yön veriyor ve böylelikle toplumların ihtiyaçlarını doğrudan, organizasyonların yapılarını ise dolaylı olarak şekillendiriyor, dönüşüme zorluyor.
Bir diğer ifadeyle sahip olduğu bilişim teknolojileri teknik mükemmeliyet ve iyi tasarımda zayıf kalan organizasyonlar, güncellenen toplumsal ihtiyaç ve beklentileri karşılamak üzere teknolojiyi kullanarak kabuk değiştiriyor. Bu noktada, parça parça değil, bütüncül olarak başkalaşıyor.
Yani, bilgi temininde ve dağıtımında, yeni iş modelleri geliştirmede, iş sürecinin tüm aşamalarında, kaynakları kullanmada var olan altyapısını değiştiriyor, dijitalleştiriyor. İşte bu dijitalleşme serüveni, karşımıza “dijital dönüşüm” olarak çıkıyor.
Dijital dönüşüm sonrası ortaya çıkan ürünler, sektör bazlı değişiyor. Buna, üretimde yapay zekâ kullanılması, raporlamada yapay zeka kullanılması, iş gücünün robotlara devredilmesi, sensörlerden ve mobil uygulamalardan yoğun olarak faydalanılması, analog kayıtların dijital ortama taşınması, üretime 3B yazıcıların dâhil edilmesi gibi pek çok örnek verilebilir.
KURUMLAR İÇİN DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN OLMAZSA OLMAZLARI
21. yüzyıl itibarıyla teknolojinin sirayet etmemiş olduğu bir alan neredeyse yok denecek kadar az. Dolayısıyla hangi sektörde faaliyet gösteriliyor olunursa olunsun dijital dönüşüm, bir tercihten ziyade bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Bu ihtiyaç da tek değil çok yönlü bir gelişimi bünyesinde barındırıyor, organizasyonlar üstü bir gelişimi ortaya çıkarıyor: Organizasyonlar arası ilişkiler dahi dijital ortamda yeniden biçimlendiriliyor. Hâl böyleyken dijital dönüşüm, şirketler için sadece eski teknolojiyi arkada bırakmak anlamına gelmiyor.
Dijital dönüşüm için öncelikle, benimsenen çalışma anlayışının tamamen değiştirilmiş olması gerekiyor. Yani, iş sürecine dâhil noktalarda basit bir dijitalleşmeye girmek, topyekûn dijitalleşme için yeterli değil. İlgili dönüşümün, sadece verimliliği artırmaması, aynı zamanda büyüme gücü ile iş modellerini de değiştirmesi gerekiyor. Dönüşüme giren şirketlerin, tüm bu nedenlerle, dijitalleşmeyi kurumsal stratejileri ve amaçları doğrultusunda, yeni iş modelleri geliştirmede kullanması gerekiyor.
Teknolojiden yararlanılarak üretilen bu yeni hizmet ya da ürünler, müşteriye sağlayacağı faydalar da düşünülürek tasarlanmalı. Bu noktada Design Thinking metodundan faydalanılıyor.
Şirketler, ayrıca, iç yönetim faaliyetlerini ve çalışanlar arasındaki iş birliğini de dijital tabana oturtmalı. Agile Yaklaşımı ile işlerinizi uzaktan veya yüz yüze nasıl etkin yürütebileceğinizi, görev dağılımını nasıl yapacağınızı, iş planlarınızı nasıl hayata geçireceğinizi doğru ve hızlı şekilde planlanıyor.
DİJİTAL DÖNÜŞÜM NASIL YAPILIR?
Dijital dönüşüm, anıldığı gibi tek bir alanda yapılan dijitalleşmeyi kapsamıyor. İnsan, süreç ve teknoloji, dönüşümün temel unsurları ve bunların bir arada dönüştürülmesi ile yönetilmesi gerekiyor.
Kurumunuzun insan, süreç ve teknoloji dönüşümünde Agile yaklaşımından, Design Thinking metodundan, sensörler, IoT ve dijital uygulamalardan nasıl yararlanacağınızı RGS Teknoloji ile belirleyebilirsiniz.
Öte yandan faaliyet alanları ve faaliyet gösterenlerin nitelikleri birbiriyle örtüşmediğinden dijital dönüşüm süreçlerinin her şirket için aynı olmasını beklemek de yanlış bir tutum. Teknolojinin günden güne değişmesi de dijital dönüşüm sürecinin sürekli olmasına sebebiyet veriyor. Bu hızlı dönüşümlere anında adapte olunmasını ve kurumsal alışkanların bir anda değişmesini beklemek mümkün olmasa da çok yönlü düşünmeyi benimsemek, yani, salt bugüne odaklı olmayıp dünü ve geleceği de hesaba katarak dönüşme gayreti sarf edilmesi gerekiyor. Zira sadece bu şekilde değişen dünyaya uyum sağlamak mümkün.
Dijital dönüşümü hayata geçirmek isteyen şirketlerin öncelikli olarak yapması gereken, şirket içindeki ve dışındaki ihtiyaçları ve bu ihtiyaçları karşılamada görevli mevcut dijital olanakları net bir şekilde belirlemek. Kurumunuzdaki gelişim alanlarını tespit etmek için RGS Teknoloji yürütücülüğünde Design Thinking ile bir ortak çalışma yaparak yeni nesil yöntemlerle hızlı ve etkin şekilde ihtiyaç haritanızı çıkarabilirsiniz. Olanakların hangi ihtiyaç ve beklentileri karşılamadığı tespit edildikten sonra gerekli dijital gelişmeler uygulamaya alınmalı. Öte yandan dijital dönüşüm ürünlerini kullanabilmek için (e-fatura gibi) gerekli görülen yasal mevzuat hakkında da bilgi sahibi olunmalı ve gerekli koşullar yerine getirilmelidir.
Son olarak; dönüşüm, mevcut iş modelini değiştirip geliştireceğinden sürece dâhil olacak kişilerin eğitimine de ciddi zaman ayrılmalı.
RGS Teknoloji olarak çalışanların yenilikçi, inovatif, ortak karar alarak ve kritik düşünerek, insan odaklı, sorumlu ve etkin çalışabilmesi üzerine hem online hem yerinde eğitimler sunuyoruz.
DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN AVANTAJLARI
Dijital dönüşüm, pek çok avantajı beraberinde getiriyor. Bu avantajlar arasında öne çıkanlar şöyle: Dönüşüm, iş gücünün etkin bir biçimde üretim yapabilmesini sağlar. Bir diğer deyişle, dijitalleşme öncesi birkaç kişinin emeğiyle yapılan işin, tek kişi ile hatta bazı durumlarda kişinin komutasına gerek görülmeksizin tamamlanmasına olanak sunar. Öte yandan ardı sıra yapılan işlerde yaşanan muhtemel performans düşüklüğünün ve hataların önüne geçilmesini sağlar. Satın alma ya da haberleşme sürecinin dijital platformlar üzerinden yürütülmesine, böylelikle telefon, faks gibi araçları devreden çıkararak telekomünikasyon giderlerinde düşüş yaşanmasına yol açar. Agile gibi yaklaşımları odağına alıp online iş planlaması gibi olanaklar sunarak verimliliğin artmasını sağlar, zaman yönetiminin kusursuz bir şekilde yapılabilmesine ve şirketlerin bugünü için olduğu kadar yarını için de gerekli bilgi ve verilerin güvenli bir şekilde saklanmasına olanak sunar.
Dijital dönüşüm, kuruluşların bu dijital çağda başarılı olmasını sağlar: Dijital dönüşümün en büyük avantajı budur. İşletmeler için bu başarı, daha yüksek gelir ve daha büyük kar anlamına gelir. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar gibi diğer kuruluş türleri için uyguladıkları dijital başarı ölçütleri, paydaşlarına daha iyi hizmet vermelerini sağlar.
Dijital dönüşümün nihai yararı gelecekte hayatta kalma ve güç olsa da, dönüşüm girişimleri kuruluşlara başka birçok avantaj sağlar. Aşağıdakileri içerirler:
AI ve RPA gibi teknolojilerin uygulanması çalışan üretkenliğini artırdığı, hataları azalttığı ve pazara çıkış süresini kısalttığı için artan verimlilik ve etkinlik bu arada dijital teknolojilerin sağladığı yenilenen iş süreçleri üretkenliği ve işin hızını daha da artırıyor;
kuruluşlar daha akıllı, daha doğru kararlar almak ve farklı paydaşlarının ihtiyaçlarını tahmin etmek için verileri daha iyi işleyebildiklerinden müşteriler, çalışanlar ve iş ortaklarıyla daha iyi etkileşim;
bir organizasyonun kültürü ve yetenekleri sürekli değişimi desteklemek için değiştikçe, değişen pazarlara karşı daha fazla çeviklik ve yanıt verebilirlik; ve
Daha çevik bir iş gücü ve güncellenmiş teknoloji yetenekleri, riskleri sınırlandırırken, deneyleri destekler ve teşvik eder.
Otomasyon, çalışanların daha yenilikçi ve daha yüksek değerli işlere geçmesini sağladığından ve daha fazla çeviklik, kuruluşun fırsatları daha iyi belirlemesine ve kaynakları bu fırsatlardan yararlanmaya yönlendirmesine olanak tanıdığından, bu faydalar süregelen dönüşümü beslemeye yardımcı olur.